SAKINCALI DÜŞÜNCELER ( DANGEROUS MİNDS) FİLM ANALİZİ
1995 yılı ABD yapımı,
başrollerinde Michelle Pfeiffer, Paula Garces, Courtney B. Vance, Danny
Strog’un bulunduğu John N. Smith ‘in yönetmenliğini yaptığı 6.0 İMDB puanına
sahip dramatik bir filmdir. Filmin gerçek bir olaydan sinemaya uyarlanması
izleyicilerin daha da ilgisini çekmiştir. Bir tür motivasyon filmidir. Filmde
zeki ama sorunlu öğrenciler ve onları topluma kazandırmaya çalışan bir
öğretmenin hikayesi anlatılmaktadır. Şüphesiz filmde kullanılan müzikler (
özellikle Coolio ft. L.V. – Gangsta’s Paradise ) filmin akışını son derece
etkilemiş ve dönemin öğrencilerini anlamamızda büyük yardımı dokunmuştur.
Film bir öğretmenin düştüğü, terk edilmiş,
ezilmiş, maddi durumu parlak olmayan öğrencilerin bulunduğu sınıfta öğretmenlik
yapmasıyla başlar. Fakat öğrencileri öğrenmeye hevesli bireyler değillerdir.
Öğretmen ilk gün sınıfı analiz eder. Ve onlara ders anlatmak için ilgilerini
çekmek gerektiğini düşünür. İlgilerini çekmek yani motivasyonlarını sağlamak
için birçok yola başvuracaktır. İlk olarak öğretmen öğrencilere onların
dilinden konuşmak için karete yapmayı öğretmek amacıyla derse ilgilerini
çekmiştir. Daha sonrasında öğrencilerin yine motivasyonlarını arttırmak
amacıyla doğru bildikleri her soruya karşılık birer gofretle
ödüllendirmiştir. Gofretler bir nevi
pekiştireçtir. Bazı özel öğrencilerin eğilimlerini değiştirmek için, öğrencinin
evine gidip öğrencisinin zekasını övmüş yani aileyi dolayısıyla öğrenciyi mutlu
ve motive etmiştir (Herzberg-İki Faktör Kuramı). Dönem başında tüm öğrencilere
AA vererek derslerini geçmek için değil gerçekten hayatı anlamak ve
başarılarını bu sayede daim tutmalarını sağlamak amacıyla herkese AA vermiştir.
Ve sık sık herkesin AA alabileceğini fakat asıl başarının bu notu sürdürmek
olduğunu söylemiştir. Böylece öğretmen sık sık dışsal ve içsel motivasyonlar
aracılığı ile öğrencileri derse ilgili hale getirmiştir.
Öğretmen öğrencilerini şu şekilde motive
etmeye çalışmıştır.
1.
Bireyin eyleme geçmesi (Karete öğretmeye
çalışarak )
2.
Eylemin belirli bir yöneliminin/amacının
olması ( Her doğru bilinen soruya bir gofret ya da doğru yapılan bir ödeve
karşılık iyi bir yemek daveti)
3.
Bireyin eylemde sebat göstermesi ( Öğrenciye
mezun olduğu takdirde ödemesi şartıyla borç vermesi.)
Yine motivasyon örneklerini şu şekilde
sınıflandırabiliriz.
·
Hazcılık (Öğretmenin karete öğretmesi)
·
İçgüdü ve bilinç altı (Sınıfa hakimiyet
kuran öğrenci ile iletişime geçmek)
·
Dürtü ve pekiştireç (Her doğru bilinen
soruya bir gofret ya da doğru yapılan bir ödeve karşılık iyi bir yemek daveti)
Öğrencileri İhtiyaçlar Hiyerarşisine
Kuramına göre incelersek ; öğrencilerin büyük bir çoğu fizyolojik ihtiyaçlarını
karşılayamamaktadır (Filmde bir öğrenci monta ihtiyacı olduğunu ve bunu
mağazadan alamadığı için başka birinden aldığını söylemektedir). Bu nedenle üst
aşamalara geçememekte (Alderfer - ERG Kuramı) ve özgüvensiz bireyler
olmaktadırlar. Yine Emilio Ramirez karakteri yani sınıfın lideri boşanmış bir
çiftin çocuğu olduğunu öğretmenine itiraf eder. Burada da Maslow’un
Hiyerarşi’sinde güvenlik sorununu ve
sevgi ihtiyacını karşılayamayan, aşamayan birey olarak görülmektedir ve bu
nedenle sosyal yönden yetersiz bir öğrencidir. Yine bu hiyerarşi de en üst
basamağa kadar ilerlemiş fakat son aşamada takılmış, diğerlerinden bir adım
önde olan bir öğrenci daha vardır. O da maalesef kendini gerçekleştirememiştir.
Yani yeteneklerinin farkında değildir ve öğretmeni de onu yönlendirerek
sorunsuz bir birey olmasını sağlamaktadır.
Yine filmde öğretmen zor bir ödev vermiş
ve bu durum öğrencileri araştırmaya teşvik etmiştir. Burada da Locke – Hedef
Belirleme Kuramını görüyoruz.
Filmde zor durumda kalan öğrenci yardım
istemek için okul müdürünün yanına gider. Fakat müdür kapıyı çalmadan içeri
girdiği için öğrenciyi onu dinlemeyerek cezalandırır. Bu öğrenciyi kötü
davranışlara iten, motivasyonunu düşüren ver okula ilgisini azaltan yanlış bir
davranıştır. Bazen sonuçlar insanın hayatına mâl olabilir. Bu yüzden kuralcı ve
katı bir öğretmen isteksiz ve başarısız öğrencilere sahip olacaktır.
Kısacası filmde öğretmen öğrencilerine bir
amaç vermiş, bu amaç uğruna düşünmelerini sağlamış, öğrencileri bunu yaptığında
onları ödüllendirmiş, ders çalışmaktan korkmalarını engellemiş, öğrencilerine
her zaman sevgi ile yaklaşmış, şiirle öğrencilerin hayal güçlerini geliştirmiş,
yeteneklerini ve çevrelerini fark etmelerini sağlamıştır. Burada öğretmenin
amacı; öğrencilerin diğer insanlarla iletişimini sağlamak, onların hata
yapmalarına izin vermek, onları hayata hazırlamak, yaratıcı fikirlerinin önünü
açmak ve onları belirli bir hedefe yöneltmektir. Bunu ödülleri çeşitlendirerek,
farklı yazardan öğrencilerin ilgisini çekecek şiirler okuyarak, öğrencilerin
derse katılımını sağlayarak, onlara daima sevgi ile yaklaşarak, görevler
vererek yapmıştır. Sonucunda hiçbir şey yapmak istemeyen öğrencilerin bile
artık mezun olma gibi bir hedefleri olmuş, insanlarla ilişkilerde kendilerini
geliştirmiş, öğrencilerin yeteneklerini farkına varmasını sağlamış, yeni
fikirler üretmelerini ve bunları özgürce ifade edebilmelerini sağlamış ve
onları sorunsuz birer birey olarak hayata sunmuştur.
Ne demiş Tolstoy “Acı duyabiliyorsan
canlısın. Başkasının acısını duyabiliyorsan insansın.” Görevimiz insan olmaktan
başka insan olmayı da öğretmek. Bir gün herkese bu dünyada katlanılacak tek
şeyin sevgi olduğunu öğreteceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder