2 Kasım 2017 Perşembe

TÜBİTAK / 2209


DİOKSİN BARINDIRAN MADDELER VE DİOKSİNE DAHA AZ MARUZ KALMAK İÇİN BİLİNÇLENDİRME PROJESİ

Projenin Adı: Dioksin barındıran maddeler ve Dioksin’e daha az maruz kalmak için bilinçlendirme
Proje Amacı: Dioksin bulunduran tüketim maddeleri hakkında öğrencileri ve ailelerini bilinçlendirmek ve bilinçli bir toplum oluşturmak.
Giriş: Son yıllarda ülkemizde birçok kanserojen madde ortaya çıkmıştır. Bu maddeler insan sağlığını olağanüstü tehdit edici maddelerdir. Bu maddelerden biri de Dioksin'dir. Dioksin ve benzeri bileşikler biçok yerde bulunabilen insan ve hayvan sağlığını tehdit eden toksik çevre kirleticileridir[1]. Dioksin bir kez bedene girdikten sonra ne yazık ki bir daha dışarı atılamaz Amerika Çevre Koruma Kurumu (EPA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından Dioksin kanser yapıcı kimyasal maddeler grubuna dâhil edilmiştir [2].
Dioksin bileşikleri, gerek kimyasal yapılarının kararlı olması ve gerekse doğal yapılarının lipofilik karakteri nedeniyle gıdalarda birikebilirler, çevre ve insan açısından her zaman potansiyel tehlike oluşturabilirler [3,4]. Dioksin organik bileşiklerin 300°C'de yakılmasıyla oluşan bir yan üründür. Dioksinler suda çözünmez. Fakat yağda çok iyi çözünür. Bu nedenle insan ve hayvan vücudunda kolayca depolanabilir. Besin zinciri yoluyla Dioksin bir canlıdan diğer canlıya aktarılır. Örneğin bir tavuk Dioksin bulunan bir yem ile beslenirse, yumurtası ile Dioksin’i yaymış olur. Aynı şekilde ineklerde Dioksin bulaşmış bir yem ile beslenirse, sütü ile bu maddeyi besin zincirine katmış olur. Emzirmeyle birlikte kadınlar, farkında olmadan göğüslerinde biriken Dioksin’i bebeklerine aktarırlar. Plastik bardaklarda servise sunulan sıcak içeceklerde, mikrodalga fırında ısıtılan plastik kaplardaki yiyeceklere Dioksin bulaşır. Pet şişelerle satılan sulara, güneşin ve sıcaklığın etkisiyle kanserojen Dioksin maddesi karışır [5].
Uzmanlar çıplak gözle, bir maddenin kanserojen olup olmadığının anlaşılmasının zor olduğunu söylemektedir. Fakat bazı ürünlerin içerdiği maddelere göre kanserojen olup olmadığı hakkında bilgi edinilebilir. Bir kaç örnek verecek olursak; peynirde küf oluşumu, turşu da acı tat ve kararmalar, yoğurtta ekşime ve köpürme, yumurta akının yeşilimsi olması, sucukta yapışkan tabaka oluşumu, konserve gıdalarda kapakların şişmesi, tereyağında acılaşma, meyvelerde çeşitli renkte çürüme, ekmekte küflenme ürünlerin bozulmuş olduğunu gösterir. Bu maddeler kanserojen risk taşır. Bu nedenle bu hale gelmiş besinler tüketilmemelidir.
Şekil: Dioksi molekülünün kimyasal formülü [6]
Dioksin üretim, geri kazanım ve yakılarak yok edilmesi sırasında aynı oranda ortaya çıkar ve havaya karışır. Sonuç olarak havayı soluyan her canlı bu maddeden de etkilenmiş olur.
Dioksin endüstriyel üretim esnasında istenmeyen madde olarak ortaya çıkar. Kâğıt sanayinde kâğıt hamurunun beyazlatılması esnasında kullanılan beyazlatıcıların, odundaki organik kimyasallar ile reaksiyona girerek de Dioksin ürettiği anlaşılmıştır. Dioksinler ayrıca doğal olarak da beyaz rot mantarları tarafından üretilebilir. Bunlar, kullanılmayan yapılarda gelişebilen, beyaz koloni oluşturan küflerdir.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun yayınlamış olduğu raporda havaya karışan Dioksi’nin kaynakları şunlardır:
-Yerleşim yerlerindeki evsel kullanım kaynaklı (%22)
-Açıkta yakılan atıklar (%15)
-Odun kullanımı (%17)
-Demir ve çelik endüstrisi (%8)
-Güç üretimi, demir içermeyen metal ve kimyasal endüstrisi (%12)
-Atıkların kül edilmesi ile açığa çıkan (%5)
-Diğer (%25) [7].
ATSDR ( Amerika Hastalık kaydı ve Toksik Madde Ajansı ) in önerdiği Minimum Risk Seviyesi (MRL): 1 pg/kg/gün TGK 2008/26, Gıda Maddelerindeki Bulaşanların Maksimum Limitleri Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğe göre Dioksin limitleri aşağıdaki gibidir.
    
      Gıda Maddesi

Dioksinlerin toplamı en çok

Dioksinler ve dioksin benzeri en çok
-Et ve et ürünleri (yenilebilir sakatatlar hariç) 
- Sığır türü hayvanlar ve koyun, keçi
 
- Kanatlı hayvanlar
3,0pg/g yağ 

2,0pg/g yağ 

1,0 pg/g   yağ
4,5 pg/g yağ

4,0 pg/g yağ

1,5 pg/g  yağ
 Karaciğer ve ürünleri 
6,0 pg/g yağ
12,0 pg/g yağ
Balık eti, su ürünleri ve bunlardan üretilen ürünler (yılan balığı hariç). Kabuklular (yengeç etinin kahverengi kısmı, istakoz ve benzeri büyük kabukluların baş ve göğüs etleri hariç)
4,0
(pg/g yaş ağırlık)

8,0
(pg/g yaş ağırlık)

Yılan balığı eti  ve ürünleri
4,0 (pg/g yaş ağırlık)
12,0  (pg/g yaş ağırlık)
Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil
3,0 pg/g yağ
6,0 pg/g yağ
Tavuk yumurtası ve yumurta ürünler
3,0 pg/g yağ
6,0 pg/g yağ
Aşağıdaki hayvanlardan elde edilen katı yağlar
- Sığır türü hayvanlar ve koyun, keçi
- Kanatlı hayvanlar
3,0 pg/g yağ

2,0 pg/g yağ

1,0 pg/g yağ
4,5 pg/g yağ

4,0 pg/g yağ

1,5 pg/g yağ
Karışık hayvansal katı yağlar
2,0 pg/g yağ
3,0 pg/g yağ
Bitkisel katı ve sıvı yağlar
0,75 pg/g yağ
1,5 pg/g yağ
 Deniz ürünlerinden elde edilen yağlar (balık yağı, balık karaciğer yağı, ve insan tüketimine sunulan diğer deniz canlılarından elde edilen yağ)
2,0 pg/g yağ
10,0 pg/g yağ


Bu grafik günlük pikogram değeri cinsinden TEQ (toksin eş değerleri türünde bütün Dioksinlerin kombinasyonu) miktarlarını göstermektedir [8].
Ülkemizde son zamanlarda dioksin kullanımı ve zararları ile ilgili çeşitli çalışmalar yapılmış ve halen yapılmaktadır. Örneğin Arslan ve arkadaşları 2007 yılında Kocaeli’nin çeşitli bölgelerinde yerel olarak üretilen yumurtalarla marketlerden elde edilen ticari yumurtalarda Dioksin seviyeleri belirlenmiş ve elde edilen değerler dünyanın çeşitli ülkelerinde belirlenen sınır değerlerle karşılaştırılmıştır. Çalışmada başta Dilovası olmak üzere, Maşukiye ve Yukarı Değirmendere bölgelerinden alınan yumurta örneklerinde elde edilen Dioksin konsantrasyonlarının dünyadaki çeşitli ülkeler tarafından belirlenen limitleri aştığı görülmüştür [9].
Dioksin ve furan izomerleriyle en çok kirlenen gıda kaynakları deniz ürünleri ve yüksek oranda yağ içeren et-et ürünleri ve süt-süt ürünleridir. Yapılan çalışmalarda da Dioksin izomerlerinin 1-40 ppt düzeyinde balık örneklerinde bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca bu balıkları yiyen hayvan ve insanlarda çeşitli rahatsızlıklar oluşturacağını belirtmiştir. 1995 yılında Dr. Halil VURAL ‘ın hazırladığı bu makalede dioksin ve furan izomerlerinin gıdalarda oluşturduğu kirlilikler tartışılmıştır [10].
Yine 2010 yılında Tanyıldızı ve Çiftçi, Türkiye’de tüketilen kırmızı et ve tavuk eti örneklerinde Dioksin ve Dioksin benzeri bileşiklerin Düzeylerinin Belirlenmesi ile ilgili bir makale sunmuşlardır. Bu makale sonuçlarına göre ülkemizdeki et ve tavuk ürünlerinin çok az bir kısmında dioksin saptanmıştır. Bu gıdaların uzun tüketiminde insan ve hayvan sağlığı açısından risk oluşturabileceğini göstermişlerdir [11].
            Dioksin’in Sebep Olduğu Sağlık Sorunları
*Kronik yorgunluk
*Kanser
*Doğum sorunları
*Otizm
*Karaciğer hastalığı
*Bağışıklık sisteminin zayıflaması
*Psikolojik bozukluklar
*Sinir ve kan hastalıkları
*Hormonal bozukluklar
*Deri hastalıkları' dır [12].
Günlük yaşantımızda Dioksin’e daha az maruz kalmak için neler yapmalıyız?
- Klor içeren böcek ve ot ilaçları kullanılmamalıdır.
-Bir klorofenol olan trikolofan içeren deodorantlardan uzak durulmalıdır.
-PVC kullanılan kişisel ürünlerden ve oyuncaklardan uzak durulması gerekir.
-Tütünündeki zararın yanında kâğıt rulosundaki Dioksin direkt olarak ağızla temas ettiğinden sigara bırakılmalıdır.
-Firmalar düşük emisyonlu, kontrollü atık yakma işlemine olanak sağlayan teknolojiler kullanmaya zorlanmalıdır.
- İnsanları Dioksin konusunda bilgilendirilmeli ve neler yapılabileceği konusunda tartışılmalıdır.
-Süper marketlere ve ofis mağazalarına Tamamen Klorsuz (TCF) ürünler satılması talebinde bulunulabilir. 
-Tehlikeli atık bulunan topraklar ile temastan kaçınılması gerekir.
-Meyve ve sebzeler özenle yıkanmalıdır [14].
Dioksin oksijenin yeterli olduğu ve doğru yanma sıcaklığının olduğu ortamlarda oluşmaz. Bunun için 850 °C ve daha fazla sıcaklığa maruz bırakıldığında yapı parçalanacağı için etkisi ortadan kalkacaktır. Endüstriyel ürünler için bunu yapmak mümkün iken canlı hayvan ve insanlar için bunu uygulamak mümkün değildir. Bunun için Dioksin üretimini minimuma indirmek için gerekli önlemler alınmalıdır.
Yöntem:
Bu çalışmada nicel çalışma yönteminin kullanılması planlanmıştır. Çalışma için öncelikli olarak örneklem seçilecektir. Söz konusu çalışmada İstanbul, Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı İlköğretim okullarındaki öğrencilerin bu çalışmada örneklem olarak seçilmesi planlanmıştır. Seçilen öğrencilere öncelikle Dioksin ve Dioksin kullanımları konusundaki farkındalıklarını belirlemek üzere ön test uygulanacaktır. Daha sonra konu hakkında bilgiler verilecek ve son test uygulaması ile verilen eğitimin başarısı ölçülecektir. Bu sayede toplumun gelişen kesimini ve geleceğini oluşturan öğrencilerimizin bilinçlenmesi sağlanacak ve bu öğrenciler aracılığı ile onların ailelerine ve etkileşim içinde bulundukları çevrelerine de farkındalık sağlanmış olacaktır.
Çalışma sırasında Dioksin maddesini barındıran maddeler ve Dioksin’e daha az maruz kalmak için neler yapılması gerekildiğinden bahsedilecektir. Bu amaca yönelik olarak hazırlanan ön-son testler ve belirlenen eğitim literatür taramaları ile oluşturulacak, geçerlilik güvenirlik testlerinden geçtikten sonra öğrencilere sunulacaktır. Ayrıca öğrencilerin ailelerine ulaştırabilmeleri için konu hakkında broşürler oluşturulacak ve dönüt almaya yönelik çalışmalar yapılacaktır.
Sonuç:  Öncelikle öğrencilerimizin bilinçlenmesi ve dolaylı olarak çevrelerindeki yansımaları ile Dioksin hakkında farkındalık sağlanacak ve kullanımı konusunda fikir sahibi olunacaktır. Bu sayede Dioksin kullanım miktarının en aza inmesi ve böylece insan sağlığını tehdit eden bu maddelerden uzak durulması sağlanmış olacaktır. Günlük hayatlarında bireyler yiyecek ve içeceklerine daha özen gösterecek ve sağlıklı bir toplum oluşacaktır.
Kaynakça
[1] Duygu Arıkan, Hasan Yetim, Osman Sağdıç, Zülal Kesmen, Gıdalarda Dioksin Kontaminasyonu ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri, Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi, Cilt: 12, No: 2, 2009 (9-15)
[3] Rappe, C. 1980 The Handbook of Environmental Chemistry. Vol:3/Part A.O Hutzinger (Ed) Springer Verlag, Berlin, 157-179.
[4] Tschirley, F.H 1986. Scientific American, 254, 21-27.
[9] Seda Aslan, M. Kemal Korucu, Aykan Karademir, Ertan Durmuşoğlu, Kocaeli’nde yerel olarak üretilen yumurtalarda dioksin ve furan seviyelerinin belirlenmesi 7. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi, Yaşam Çevre Teknoloji, 24-27 Ekim 2007 – İzmir
[10] Halil Vural, Gıda kirliliği açısından Dioksin ve Furan İzomerleri, Ekoloji, Sayı 15, Sayfalar: 45-49, 1997
[11] Sadettin Tanyıldızı, Osman Çiftçi,  The Determination of Dioxin and Dioxin-like Compound Levels in Beef and Chicken Meat Samples Consumed in Turkey, Kafkas Univ. Vet. Fak Derg 16 (Suppl-A): S7-S11, 2010
[13] Birol Kılıç, Orhan Onur Askın, Gıdalarda Dioksin Varlıgı ve Saglık Üzerine Etkileri, Türkiye 9. Gıda Kongresi; 24-26 Mayıs 2006, Bolu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder