5 Ocak 2018 Cuma

CYRANO DE BERGERAC / EDMOND ROSTAND


OYUN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME YÖNTEMİ (KLASİK)

OYUN : CYRANO DE BERGERAC / EDMOND ROSTAND [1]


CYRANO :Yapraklar
 Ne hoş düşüyorlar Yarabbi!
Nasıl son bir güzellik içinde düşüyorlar!
Çürümek korkusuyla şikâyet etmeksizin,
İstiyorlar bu düşüş bir uçuşa benzesin!”

ZAMAN : 1640’ta başlar aynı günün akşamından sabahına kadar olaylar nükseder. Aradan 15 yıllık bir zaman atlaması olur ve hikaye devam eder.

UZAM : Paris

MEKAN : Burgonya Otelinin salonu,Tiyatro salonu, Ragueneau’nun dükkanı ,Eski Marais’de küçük bir meydanda bir sarayın balkonunun altı, savaş alanı

KİŞİLER : Cyrano, Roxanne ve Christian oyunun baş karakterleridir.
·         Cyrano de Bergerac : Kılıçta usta,musikiden anlayan, çekingen, uysal,söz ustası,nobran, iyi huylu, asil diye bilinir, kalbi saf ve uzun bir burnu vardır. İronik bir karakter.Kendi ağzından ise şöyle tanıtır :
Henri Matisse, Cyrona De Bergerac (1903)




“Fakat ne halt etmeye girdi,
Ne halt etmeye girdi âlemin gemisine?..
Felsefeyi severdi, fizikten de anlardı,
Şairdi, musikide hayli behresi vardı.
Laf altında kalmazdı, yaman bir silahşördü;
Başkası hesabına bazen âşık olurdu.
Rahmetlinin Cyrano de Bergerac’tı adı;
Her şey olayım derken hiçbir şey olamadı!”

·         Roxane : Yapayalnız, ince ve zarif bir kız.Cyrano’ nun kuzeni.
·         Christian Baron de Neuvillette :  Utangaç, sakin ve tekellüfsüz
·         Le Bret : Cyrano’nun dert ortağı
·         Comte de Guiche : Roxane’ne tutkun evli ve kurnaz bir adam.
·         Ragueneau : Kebapçı, herkesin efendisi, şair ve aktörlerin aceze soyu, tiyatroyu sever fakat bilet yerine pasta verir.
·         Lise : Ragueneau’nun karısı, anlayışsız.
·         Dadı : Roxanne’ye yardım eder.
·         Yankesici
·         Pajlar
·         Jaredler
·         Markiler
·         Uşak
·         Çiçekçi kız
·         Keşiş

ÇATIŞMA
İnsanın İnsan İle Çatışması : Cyrano’nun burnu ile dalga geçenlerle yaşadığı çatışma buna örnektir.
İnsanın Kendisiyle Çatışması :Christian ve Cyrano’da bu durum belirgin bir şekilde gözükmektedir.Özellikle Christian’ın şu sözü :
“Kendi kendime rakip olmaktan bıktım artık!”
İnsanın Soyut Varlıklarla Çatışması : Cyrano’nun ölüm anında bir hayaletle çatışması.
İnsanın Toplumla Çatışması : Cyrano’nun meşhur tiradı bu çatışmanın bir örneğidir.
İnsanın Doğa İle Çatışması : Cyrano burnunun diğer insanlardan farklı ve çirkin olmasını insan doğasının acımasızlığı ile açıklar. Diğer insanlar tam dalga geçecekken gardını alır ve o kendisiyle dalga geçer.

Constand Coquelin, Cyrano (1841-1909) 

AKSİYON :  Cyrano’nun Roxanne’a kavuşup kavuşmayacağı kuşkusu aksiyonu canlı tutar.
·         İç Aksiyon : Cyrano’nun çirkinliği sebebiyle Roxanne’ın kendisini sevmeyeceğini düşünmesi yani iç çatışması ama buna rağmen sevgisinden vazgeçememesi.
·         Dış Aksiyon : Roxanne’ye mektuplar yazması. Sevgiye ve dürüstlüğe olan saygısı ve iyi bir insan olması da dış aksiyonu etkilemiştir. Christian ve Roxanne için uğraşlarını buna örnek verebiliriz.

DRAMA :  Romantik Dram

DRAMATİK OLAY :  Roxanne’nin Cyrano’ya Christian’ı sevdiğini söylemesi.

KONU : Kocaman burunlu, yürekli, sevdalı, gururlu ve iyi yürekli bir adamın acıklı güldürüsü.

ÖYKÜ :  Bir zamanlar Ragueneau’nun karısı bir silahşöre kaçar. Ragueneau iflas etmiş ve yalnız bir adam olarak kalınca kendini asmaya karar verir, lakin onu Cyrano kurtarır, teselli eder ve kuzeninin kahyası olarak yaşadığı yere getirir.

Cyrano de Bergerac kılıcının gücü kadar, etkili ve güzel konuşması ve burnunun büyüklüğü ile de tanınmış bir silahşördür. Kuzeni Roxane'a olan aşkını burnunun iriliği nedeniyle duyduğu endişe yüzünden dile getirememiştir. Cyrano'nun emrindeki yeni yetme yakışıklı silahşör Christian da Roxane'a aşıktır; ne var ki aşkını Roxane'ı etkileyecek kadar güzel kelimelerle ifade edemeyeceği için suskun kalır. Roxane ise Christian'ı görüp beğenir ve bir ağabey olarak bildiği Cyrano'dan bu genç adamla irtibatlarını sağlamasını rica eder. Cyrano, duygularını perde arkasından olsa da Roxane'a bu yakışıklı silahşör aracılığıyla aktarabilmek için, Christian'a değişik bir öneride bulunur: Cyrano bütün aşk mektuplarını yazacak ve ikili buluşmalarda suflör (fısıldayıcı) görevini üstlenecektir. Bu şekilde gelişen ilişki, silahşörlerin cephe emri almasıyla yeni bir boyut kazanır. Roxane ve Christian, birlik cepheye doğru yola çıkmadan hemen önce acilen evlenirler. Cyrano, Roxane'a Christian'ı koruyacağına söz verir. Cyrano Christian'ı korumakla kalmaz; onun ağzından her gün Roxane'a iki mektup yazıp, cephe gerisine kendisi götürür. Ayrılığa ve mektuplardaki hislerin gücüne dayanamayan Roxane, cepheye gelmek üzere yola çıkar. Aynı gün, Christian Cyrano'nun kendisinden habersiz Roxane'a mektup yazdığını farkeder ve bu aşkı Roxane'a itiraf etmesini ister. Christian bir mermi ile yaralanır; ölümü Roxane'ın kollarında olacak ve veda mektubunun üzerinde Cyrano'nun gözyaşları ve Christian'ın kanı yeralacaktır. Cyrano sırrını saklamaya karar verir. Roxane manastıra kapanma kararı alır. Eser, yıllar sonra Cyrano'nun Roxane'ın kollarında aşkını nihayet açıklaması ve hayata gözlerini yumması ile son bulur. [2]

OLAY DİZİSİ :
1.      Bir tiyatro oyununun başlaması beklenmektedir. Bir yankesici Christian’a Ligniere diye birini vuracaklarını söyler.
2.      Cyrano girer salona ve oyunu durdurur. Oyunun çok başarısız olduğunu söyler ve bir kese altın atarak sahneden iner.
3.      Yapışkan’ın gözü Cyrano’nun burnuna takılır. Bunu gören Cyrano adamı dövmeye başlar. Cyrano ya karşılık verecek biri aranır ve ortaya De Valvert çıkar, bir güzel rezil etmek ister Cyrano’yu fakat Cyrano ondan önce davranır.
4.      Vicomte ile Cyrano düelloya tutuşurlar.
5.      Cyrano Roxanne’yi sevdiğini Le Bret’ söyler. Tam bu sırada Roxanne’nin dadısı gelir ve Roxanne’nin Cyrano’yu görmek istediğini söyler ve bir buluşma yeri belirlerler.
6.      Cyrano Ragueneau’nun dükkanına gider  ve  heyecanla Roxanne’yi beklerken ona bir mektup yazmaya karar verir. Roxanne gelir ve Christian Baron de Neuvillette’yi sevdiğini ve bunun için de yardıma ihtiyacı olduğunu söyler.
7.      Cyrano hikayesini etraftakilere anlatmaya başlar. Christian ise onun burnuyla yavaştan dalge geçmeye başlayınca Cyrano onunla yalnız kalmak ister. Ve Cyrano utangaç olan Christian’ yardım teklif eder duygularını ifade etmesi için. Christian’a dükkanda Roxanne için yazdığı mektubu verir.
8.      Christian bir gün Cyrano’nun yazdıklarını ve söylediklerini söylemekten bıktığını ve kendi sözleriyle Roxanne’yi etkileyebileceğini söyler. Fakat başarısız olur ve yine Cyrano’dan yardım ister.
9.      Cyrano Roxanne ile Christian’ın nikahının kıyılması içinyardım eder. Tam nikah zamanı oraya gelen De Guiche’yi oyalar hikayeleriyle. De Guiche olanları görünce Christian’ın harbe gideceği haberini verir. Roxanne Cyrano’dan bir söz vermesini ister. O söz de Christian’a iyi bakacağı ve ondan hep mektuplar getireceği sözüdür. Cyrano’da bu sözü tutar.
10.  Savaş kötüye gitmektedir. Ordudakiler açlıktan savaşamaz duruma gelmiştir. Roxanne de bir erzak arabasıyla savaş alanına gider. Christian savaşta ölür. 15 yıl sonra her cumartesi Roxanne ve Cyrano onun mezarını ziyaret eder.
11.  Roxanne’nin kederli dönemde hep yanında olan Cyrano bir gün yolda düşmanlarının saldırısına uğrar.
12.  Roxanne Christiane’nin ölümünden beri sakladığı son mektubu Cyrano’ya verir ve Cyrano’nun bunu ezbere okuduğunu ve duyduğu sesin bir zamanlar duyduğu ses ile aynı olduğunu anlayınca gerçek aşkının Cyrano olduğunu görür.
13.  Cyrano hasta halde yine burnuyla dalga geçen biriyle kavga ederken ölür.

TEMA :  Koşulsuz Sevgi

MİTOLOJİK KAVRAMLAR[3]
·         DİANA :Orestes İtalya’ya Tauris Artesmis’ini getirmiş ve Nemi’ye yerleştirmiş.Gerçekten de Latium’un bu şehri çevresinde bir göl, kutsal bir koru ve Diana’nın bir tapınağı vardı. Tauris’te olduğu gibi burada da tanrıçaya insan kurban edilirdi. Tapınağa başrahip olabilmek için kendinden önceki başrahibi tanrıçaya kurban etmek gerekirmiş bu tapınakta. Romalıların gözünde Diana avcı tanrıça değil de daha çok Apollon’un kardeşi bir ışık tanrıçası sayılırdı.
·         VENUS : Çok eski bir Latin tanrıçasının adıdır. Meyve bahçelerinin koruyucusu olarak saygı gören Venus sonradan Yunan etkisi altında Aphrodite ile bir tutulmuştur.
·         APOLLON: İlyada’nın ilk dizelerinde okçu tanrı olarak çıkar karşımıza. Okçu ve yaman okçu oluşu onun doğu ile ilişkisini daha da pekiştirir; Olympos’a ilk ayak bastığı gün öbür tanrıların korkuyla yerlerinden fırlamaları da bundan, kargıcı Yunanlıların ödleri kopardı çünkü doğulu okçulardan. İlyada’nın konusu Agamemnon’la Akhilleus arasındaki kavga ise bu kavganın nedeni de Apollon’un öfkesidir. Kız kardeşi Artemis ile paylaştığı bu yetenek tanrıya büyük bir üstünlük sağlar. Apollonya da Artemis’in okuyla ölmek ansızın tatlı bir ölüme kavuşmak anlamına gelir(Niobe). Apollon’un sanat ve müzik yeteneği üzerine de birçok efsaneler anlatılır. Musa’ların yöneticisi olarak ünü Yunan-Latin şiirinden başlamak üzere Batı şiirinde bugüne dek göklere ağmıştır.(Musa’lar)
·         MARS: Yunan tanrısı Ares’in Roma dinindeki karşılığıdır. Efsaneleri de Ares’in efsanelerini yansıtır.Mars Roma’nın savaş tanrısıdır ve savaş tanrısı olarak saygı ve tapkı görür ama yerli bir İtalya tanrısı olarak savaşçı niteliğinden başka bir nitelik taşıdığı da görülür. Yılın ilk ayı sayılan mart ayı hem adını taşır, hem de kendisine adanmıştır. Bu ay içinde şerefine kutlanan bayramlarsa birer bahar bayramıdır ve tanrı burada toprak bereketini simgeler. Ne var ki mart ayında savaş mevsimi de başladığı için Romalıların iki kavramı bir araya getirdikleri bu tanrıyla hem doğanın yeniden doğuşunu hem de insanda yeni yeni karşı koyma güçlerinin belirdiğini simgelemek istedikleri sanılabilir. Mars ayrıca savaşçı gençliğin de tanrısıdır. Kurt kendisine adanmış bir hayvandır, Romulus’la Remus’u emziren dişi kurdu da bu göreve Mars tanrı gönderdiğinden Roma halkının atası sayılır.
·         HERCULES : Herakles’in Latince adı. Roma efsanesinde Yunanlıların Herakles tipi olduğu gibi benimsenmiş, ancak öykülerine yerli bazı öğeler katılmıştır.Örneğin Cacus adlı devi ve ülkesine gelen yabancıların canına kıyan kral Faunus’u öldürdüğü anlatılırdı.Roma kralı Evandrus yiğidi konuklamış ve şerefine bir tapınak kurmuş derlerdi. Hercules Roma efsanelerinde daha yumuşak bir kahraman olarak canlandırılır, elinde bir sazla Musa’lara karıştığı da görülürdü.

KAYNAKLAR
1.      Edmond Rostand,Cyrano De Bergerac,Remzi Kitapevi,Eylül 2005
3.      Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitapevi. 2007.


SÜNDÜZ ADİLAK
ŞUBAT / 2017




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder