OYUN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME YÖNTEMİ (KLASİK)
OYUN
: CYRANO
DE BERGERAC / EDMOND ROSTAND [1]
“CYRANO :Yapraklar
Ne hoş düşüyorlar Yarabbi!
Nasıl
son bir güzellik içinde düşüyorlar!
Çürümek
korkusuyla şikâyet etmeksizin,
İstiyorlar
bu düşüş bir uçuşa benzesin!”
ZAMAN
: 1640’ta
başlar aynı günün akşamından sabahına kadar olaylar nükseder. Aradan 15 yıllık
bir zaman atlaması olur ve hikaye devam eder.
UZAM
: Paris
MEKAN : Burgonya
Otelinin salonu,Tiyatro salonu, Ragueneau’nun dükkanı ,Eski Marais’de küçük bir
meydanda bir sarayın balkonunun altı, savaş alanı
KİŞİLER
: Cyrano, Roxanne ve Christian oyunun baş
karakterleridir.
·
Cyrano de Bergerac : Kılıçta usta,musikiden
anlayan, çekingen, uysal,söz ustası,nobran, iyi huylu, asil diye bilinir, kalbi
saf ve uzun bir burnu vardır. İronik bir karakter.Kendi ağzından ise şöyle
tanıtır :
Henri Matisse, Cyrona De Bergerac (1903) |
“Fakat ne
halt etmeye girdi,
Ne halt etmeye
girdi âlemin gemisine?..
Felsefeyi
severdi, fizikten de anlardı,
Şairdi, musikide
hayli behresi vardı.
Laf altında
kalmazdı, yaman bir silahşördü;
Başkası hesabına
bazen âşık olurdu.
Rahmetlinin
Cyrano de Bergerac’tı adı;
Her şey olayım
derken hiçbir şey olamadı!”
·
Roxane : Yapayalnız, ince ve
zarif bir kız.Cyrano’ nun kuzeni.
·
Christian Baron de
Neuvillette : Utangaç, sakin ve tekellüfsüz
·
Le Bret : Cyrano’nun dert ortağı
·
Comte de Guiche : Roxane’ne tutkun evli
ve kurnaz bir adam.
·
Ragueneau : Kebapçı, herkesin
efendisi, şair ve aktörlerin aceze soyu, tiyatroyu sever fakat bilet yerine
pasta verir.
·
Lise : Ragueneau’nun karısı,
anlayışsız.
·
Dadı : Roxanne’ye
yardım eder.
·
Yankesici
·
Pajlar
·
Jaredler
·
Markiler
·
Uşak
·
Çiçekçi kız
·
Keşiş
ÇATIŞMA
İnsanın
İnsan İle Çatışması : Cyrano’nun burnu ile dalga
geçenlerle yaşadığı çatışma buna örnektir.
İnsanın
Kendisiyle Çatışması :Christian ve Cyrano’da bu durum
belirgin bir şekilde gözükmektedir.Özellikle Christian’ın şu sözü :
“Kendi kendime rakip olmaktan bıktım artık!”
İnsanın
Soyut Varlıklarla Çatışması : Cyrano’nun ölüm anında
bir hayaletle çatışması.
İnsanın
Toplumla Çatışması : Cyrano’nun meşhur tiradı bu
çatışmanın bir örneğidir.
İnsanın
Doğa İle Çatışması : Cyrano burnunun diğer insanlardan
farklı ve çirkin olmasını insan doğasının acımasızlığı ile açıklar. Diğer
insanlar tam dalga geçecekken gardını alır ve o kendisiyle dalga geçer.
Constand Coquelin, Cyrano (1841-1909) |
AKSİYON
: Cyrano’nun
Roxanne’a kavuşup kavuşmayacağı kuşkusu aksiyonu canlı tutar.
·
İç
Aksiyon : Cyrano’nun çirkinliği sebebiyle Roxanne’ın kendisini
sevmeyeceğini düşünmesi yani iç çatışması ama buna rağmen sevgisinden
vazgeçememesi.
·
Dış
Aksiyon : Roxanne’ye mektuplar yazması. Sevgiye ve dürüstlüğe olan saygısı
ve iyi bir insan olması da dış aksiyonu etkilemiştir. Christian ve Roxanne için
uğraşlarını buna örnek verebiliriz.
DRAMA
: Romantik Dram
DRAMATİK
OLAY :
Roxanne’nin Cyrano’ya
Christian’ı sevdiğini söylemesi.
KONU
: Kocaman burunlu,
yürekli, sevdalı, gururlu ve iyi yürekli bir adamın acıklı güldürüsü.
ÖYKÜ
: Bir zamanlar Ragueneau’nun karısı bir silahşöre kaçar. Ragueneau iflas etmiş ve yalnız
bir adam olarak kalınca kendini asmaya karar verir, lakin onu Cyrano kurtarır,
teselli eder ve kuzeninin kahyası olarak yaşadığı yere getirir.
Cyrano de Bergerac
kılıcının gücü kadar, etkili ve güzel konuşması ve burnunun büyüklüğü ile de
tanınmış bir silahşördür. Kuzeni Roxane'a olan aşkını burnunun iriliği
nedeniyle duyduğu endişe yüzünden dile getirememiştir. Cyrano'nun emrindeki
yeni yetme yakışıklı silahşör Christian da Roxane'a aşıktır; ne var ki aşkını
Roxane'ı etkileyecek kadar güzel kelimelerle ifade edemeyeceği için suskun
kalır. Roxane ise Christian'ı görüp beğenir ve bir ağabey olarak bildiği
Cyrano'dan bu genç adamla irtibatlarını sağlamasını rica eder. Cyrano,
duygularını perde arkasından olsa da Roxane'a bu yakışıklı silahşör
aracılığıyla aktarabilmek için, Christian'a değişik bir öneride bulunur: Cyrano
bütün aşk mektuplarını yazacak ve ikili buluşmalarda suflör (fısıldayıcı) görevini üstlenecektir. Bu şekilde
gelişen ilişki, silahşörlerin cephe emri almasıyla yeni bir boyut kazanır.
Roxane ve Christian, birlik cepheye doğru yola çıkmadan hemen önce acilen
evlenirler. Cyrano, Roxane'a Christian'ı koruyacağına söz verir. Cyrano
Christian'ı korumakla kalmaz; onun ağzından her gün Roxane'a iki mektup yazıp,
cephe gerisine kendisi götürür. Ayrılığa ve mektuplardaki hislerin gücüne
dayanamayan Roxane, cepheye gelmek üzere yola çıkar. Aynı gün, Christian
Cyrano'nun kendisinden habersiz Roxane'a mektup yazdığını farkeder ve bu aşkı
Roxane'a itiraf etmesini ister. Christian bir mermi ile yaralanır; ölümü
Roxane'ın kollarında olacak ve veda mektubunun üzerinde Cyrano'nun gözyaşları
ve Christian'ın kanı yeralacaktır. Cyrano sırrını saklamaya karar verir. Roxane
manastıra kapanma kararı alır. Eser, yıllar sonra Cyrano'nun Roxane'ın
kollarında aşkını nihayet açıklaması ve hayata gözlerini yumması ile son bulur.
[2]
OLAY
DİZİSİ :
1.
Bir tiyatro oyununun başlaması beklenmektedir. Bir yankesici
Christian’a Ligniere diye birini vuracaklarını söyler.
2.
Cyrano girer salona ve oyunu durdurur. Oyunun çok başarısız
olduğunu söyler ve bir kese altın atarak sahneden iner.
3.
Yapışkan’ın gözü Cyrano’nun burnuna takılır. Bunu gören
Cyrano adamı dövmeye başlar. Cyrano ya karşılık verecek biri aranır ve ortaya
De Valvert çıkar, bir güzel rezil etmek ister Cyrano’yu fakat Cyrano ondan önce
davranır.
4.
Vicomte ile Cyrano düelloya tutuşurlar.
5.
Cyrano Roxanne’yi sevdiğini Le Bret’ söyler. Tam bu sırada
Roxanne’nin dadısı gelir ve Roxanne’nin Cyrano’yu görmek istediğini söyler ve
bir buluşma yeri belirlerler.
6. Cyrano Ragueneau’nun dükkanına gider ve
heyecanla Roxanne’yi beklerken ona bir mektup yazmaya karar verir.
Roxanne gelir ve Christian Baron de Neuvillette’yi sevdiğini ve bunun için de
yardıma ihtiyacı olduğunu söyler.
7. Cyrano hikayesini
etraftakilere anlatmaya başlar. Christian ise onun burnuyla yavaştan dalge
geçmeye başlayınca Cyrano onunla yalnız kalmak ister. Ve Cyrano utangaç olan
Christian’ yardım teklif eder duygularını ifade etmesi için. Christian’a
dükkanda Roxanne için yazdığı mektubu verir.
8. Christian bir gün
Cyrano’nun yazdıklarını ve söylediklerini söylemekten bıktığını ve kendi
sözleriyle Roxanne’yi etkileyebileceğini söyler. Fakat başarısız olur ve yine
Cyrano’dan yardım ister.
9. Cyrano
Roxanne ile Christian’ın nikahının kıyılması içinyardım eder. Tam nikah zamanı
oraya gelen De Guiche’yi oyalar hikayeleriyle. De Guiche olanları görünce Christian’ın
harbe gideceği haberini verir. Roxanne Cyrano’dan bir söz vermesini ister. O
söz de Christian’a iyi bakacağı ve ondan hep mektuplar getireceği sözüdür.
Cyrano’da bu sözü tutar.
10. Savaş
kötüye gitmektedir. Ordudakiler açlıktan savaşamaz duruma gelmiştir. Roxanne de
bir erzak arabasıyla savaş alanına gider. Christian savaşta ölür. 15 yıl sonra
her cumartesi Roxanne ve Cyrano onun mezarını ziyaret eder.
11. Roxanne’nin
kederli dönemde hep yanında olan Cyrano bir gün yolda düşmanlarının saldırısına
uğrar.
12. Roxanne
Christiane’nin ölümünden beri sakladığı son mektubu Cyrano’ya verir ve
Cyrano’nun bunu ezbere okuduğunu ve duyduğu sesin bir zamanlar duyduğu ses ile
aynı olduğunu anlayınca gerçek aşkının Cyrano olduğunu görür.
13. Cyrano
hasta halde yine burnuyla dalga geçen biriyle kavga ederken ölür.
TEMA : Koşulsuz Sevgi
MİTOLOJİK
KAVRAMLAR[3]
·
DİANA
:Orestes İtalya’ya Tauris Artesmis’ini getirmiş ve Nemi’ye
yerleştirmiş.Gerçekten de Latium’un bu şehri çevresinde bir göl, kutsal bir
koru ve Diana’nın bir tapınağı vardı. Tauris’te olduğu gibi burada da tanrıçaya
insan kurban edilirdi. Tapınağa başrahip olabilmek için kendinden önceki
başrahibi tanrıçaya kurban etmek gerekirmiş bu tapınakta. Romalıların gözünde
Diana avcı tanrıça değil de daha çok Apollon’un kardeşi bir ışık tanrıçası
sayılırdı.
·
VENUS
: Çok eski bir Latin tanrıçasının adıdır. Meyve bahçelerinin koruyucusu
olarak saygı gören Venus sonradan Yunan etkisi altında Aphrodite ile bir
tutulmuştur.
·
APOLLON:
İlyada’nın ilk dizelerinde okçu tanrı olarak çıkar karşımıza. Okçu ve yaman
okçu oluşu onun doğu ile ilişkisini daha da pekiştirir; Olympos’a ilk ayak
bastığı gün öbür tanrıların korkuyla yerlerinden fırlamaları da bundan, kargıcı
Yunanlıların ödleri kopardı çünkü doğulu okçulardan. İlyada’nın konusu
Agamemnon’la Akhilleus arasındaki kavga ise bu kavganın nedeni de Apollon’un
öfkesidir. Kız kardeşi Artemis ile paylaştığı bu yetenek tanrıya büyük bir
üstünlük sağlar. Apollonya da Artemis’in okuyla ölmek ansızın tatlı bir ölüme
kavuşmak anlamına gelir(Niobe). Apollon’un sanat ve müzik yeteneği üzerine de
birçok efsaneler anlatılır. Musa’ların yöneticisi olarak ünü Yunan-Latin
şiirinden başlamak üzere Batı şiirinde bugüne dek göklere ağmıştır.(Musa’lar)
·
MARS: Yunan
tanrısı Ares’in Roma dinindeki karşılığıdır. Efsaneleri de Ares’in efsanelerini
yansıtır.Mars Roma’nın savaş tanrısıdır ve savaş tanrısı olarak saygı ve tapkı
görür ama yerli bir İtalya tanrısı olarak savaşçı niteliğinden başka bir
nitelik taşıdığı da görülür. Yılın ilk ayı sayılan mart ayı hem adını taşır,
hem de kendisine adanmıştır. Bu ay içinde şerefine kutlanan bayramlarsa birer
bahar bayramıdır ve tanrı burada toprak bereketini simgeler. Ne var ki mart
ayında savaş mevsimi de başladığı için Romalıların iki kavramı bir araya
getirdikleri bu tanrıyla hem doğanın yeniden doğuşunu hem de insanda yeni yeni
karşı koyma güçlerinin belirdiğini simgelemek istedikleri sanılabilir. Mars
ayrıca savaşçı gençliğin de tanrısıdır. Kurt kendisine adanmış bir hayvandır,
Romulus’la Remus’u emziren dişi kurdu da bu göreve Mars tanrı gönderdiğinden
Roma halkının atası sayılır.
·
HERCULES
: Herakles’in Latince adı. Roma efsanesinde Yunanlıların Herakles tipi
olduğu gibi benimsenmiş, ancak öykülerine yerli bazı öğeler katılmıştır.Örneğin
Cacus adlı devi ve ülkesine gelen yabancıların canına kıyan kral Faunus’u
öldürdüğü anlatılırdı.Roma kralı Evandrus yiğidi konuklamış ve şerefine bir
tapınak kurmuş derlerdi. Hercules Roma efsanelerinde daha yumuşak bir kahraman
olarak canlandırılır, elinde bir sazla Musa’lara karıştığı da görülürdü.
KAYNAKLAR
1. Edmond
Rostand,Cyrano De Bergerac,Remzi Kitapevi,Eylül 2005
3. Azra
Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitapevi. 2007.
SÜNDÜZ
ADİLAK
ŞUBAT
/ 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder