1)
BRECHT / EPIK
OYUNCULUK
Epik tiyatro
ilkeleri uyarınca gerçekleştirilen oyunculuk yöntemi. Burjuva tiyatrosunun ve
dramatik tiyatronun oyunculuk yöntemleri ile Stanislavski’nin yöntemine karşı
Brecht tarafından öne sürülen Epik Oyunculukun başlıca özellikleri şunlardır:
Oyuncu, dramatik oyunculuk yönteminin tam tersine, rolüyle özdeşleşmemeli,
rolünün üstüne çıkarak, rolünü bir yabancılaştırma etmeni olarak kullanmalı, bu
yolla “tarihselleştirmeyi olanaklı kılmalıdır; oyuncu, duyguları aktarmamalı, oynadığı
kişinin kalıbına girmeden, onun eğilimlerini göstermeli, rolünü yanına alarak,
izleyicinin karsısına belli bir bildiriyle çıkmalıdır. Bu yöntem, Epik Oyunculuk’ta
gestus terimiyle karşılanır; gestus yoluyla, psikolojik, bilinçaltı ve
metafizik olan dışlanmakta, akılsal, bilinçli ve tarihsel olan
verilebilmektedir. Brecht’in Meyerhold’dan ödünç aldığı gestus, “toplum sal
gestus” olarak, oyuncuda tipik toplumsal-tarihsel olanın verilebilmesini sağlar.
Bunun için gerekli olan, oyuncunun önce kendi rolüyle, sonra kendisiyle, daha
sonra da sahneyle ve izleyiciyle kendi arasında bir uzaklık yaratabilmesiydi.
Oyuncunun söz ve hareketleriyle bu uzaklığı, bu yabancılaşmayı sağlayabilmesi
için, geçmiş zaman kipine, üçüncü kişi zamirine ve açıklamalı konuşma gibi üç öğeye
gereksinim vardı. Böylece, izleyici, sahnede tarihselliği yakalayabilecek, onu eleştirip
yargılayabilecek, sürekli bir arayış-buluş sürecine girerek, oyunu yeniden
üretebilecekti.
GROTOWSKY (YOKSUL TİYATRO) KUTSAL OYUNCU
Grotowsky tiyatrosunun en vazgeçilmez öğesi
oyuncudur. Oyuncu asaldır.Kutsal oyunculuk piyasa tiyatrosunun rol yapan,
kendini kullanan, bir çeşit yosmalık eden oyunculuk anlayışından farklıdır.
Grotowsky tiyatrosunun oyuncusu hiçbir yan anlatım aracına başvurmadığı için
kendi ses ve tavır dilini yaratmak zorundadır. Bu dil psikoanalitik bir dildir.
Laboratuar çalışmaları hep bu dil ve bu dilin aracı olan insan gövdesi üzerinde
yoğunlaşmıştır. Oyuncu, gövdesinin sorunlarını çözmek için her parçasından
nasıl bir ses çıkarılabileceğini araştırır. Tıpkı sözcükler kullanarak kendi
dilini yaratan şair gibi, oyuncu da gövdesini ve sesini kullanarak kendi dilini
yaratır. Grotowsky tiyatrosu oyuncunun anlatım aracının tüm olanaklarım
keşfetmek ve onu kullanabilmek için çeşitli teknikler geliştirmiştir. Yıllar
suren alıştırmalarla ic tepkileri dış tepkiye dönüştürme organizmanın ruhsal
surece karşı direnişini ortadan kaldırma çalışmaları yapılır. Grotovsky hu
yoğun ve ısrarlı çalışmaya, bir şeyi yapmak değil, yapmamaktan kaçınmak olarak
ifade etmiştir. Oyuncu ic sureci görünene dönüştürmek için oyunculuk becerisini
geliştirirken kendini bu caba içinde yitirir. Grotovsky oyuncu eğitiminin yöntemini,
fiziksel alıştırmalar, plastik alıştırmalar, yüz maskesi alıştırmaları, ses
tekniği, konuşma gibi bölümlemeler içinde açıklamıştır.. Önemli olan seyircinin
ne beklediği, ne anladığıdır. Bunun için günümüzün tiyatrosu, seyirci ile
doğrudan ilişki kurabilen dolaysız tiyatrodur.
BRECHT / EPİK
SAHNE DÜZENI
Epik tiyatro
ilkeleri uyarınca gerçekleştirilen sahneleme yöntemi ve tekniği. Burjuva
tiyatrosunun, yanılsamacı tiyatronun sahne düzenine karşıt, Brecht tarafından geliştirilen
Epik Sahne Düzeni anlayışının temel niteliği, metafizik ve idealist bir yoruma
yol açmayacak biçimde, gerek (natüralist tiyatronun) kaba maddeci sahne düzeni anlayışına,
gerekse simgeci tiyatronun tinselci sahne düzeni anlayışına karsı, işlevsel bir
üslupla ortaya çıkmasıdır. Bu işlevsel üsluplaştırma, tümel bir yabancılaştırma
uygulaması olarak, sahnede tarihsel olanın yaratılmasına araçlık eder; amaç,
oyun ile izleyici arasında bir uzaklık yaratılarak, izleyicinin tarihsel olanı kavrayıp
eleştirmesini ve yargılamasını sağlamaktır. Bunun için, sahne düzeninin alabildiğine
yalın, açık ve işlevsel olmasına çalışılır. Sahne ta sarimi, izleyiciyi
uyarabilmeli, oyuncunun oyununu dıştan görebilmesini sağlamalı, işlevsiz dekor
olmaktan çıkmalıdır. Işıklama, yalnızca aydınlatma ve renklendirme için kullanılmalı,
yanılsama ve duygulanıma hiçbir zaman yol açmamalıdır. Bu “soğutulmuş” sahne
düzeninin baslıca öğelerinden biri de görüntü düşürme perdesidir. Öte yandan, donatımlık
da işlevsel olmalı, gördükleri is dolayısıyla gösterilmeli; yabancılaştırma öğesi
olmalıdır. Her türlü yanılsamadan arıtılmış Epik Sahne gereklidir. Düzeni’nde önemli olan, tüm sahne öğe
ve tekniklerinin bütünlük içinde tümel etkiyi yaratabilmesidir. Epik Sahne
Düzeni’nin baslıca adları, B. Brecht, E. Engel, C. Neher, K. Appen, H.
Wekwerth, B. Besson, P. Palitzsch, E. Monk, J. Tenschert, H. Karge, W.
Langhoff, F. Maquardt’tir.
GROTOWSKY
(YOKSUL TİYATRO) SAHNE DÜZENİ
Yoksul
tiyatroda özel tiyatro ışıklandırılmasına başvurulmaz. Yalnızca oyun yeri
parlak bir bicimde aydınlatılır. Böylece bir yaşam sureci olan tiyatro bol
ışığa boğulmuş olur. Bu tiyatroda dekor, kotsum, makyaj da kullanılmaz.
Oyuncunun, yapma kaşa, göze, buruna ihtiyacı yoktur. O kendi gövdesini, kendi yüz
kaslarını kullanır. Bunları ifadeli bir bicimde kullanmak oyuncunun hüneridir.
Oyun yerinde dekor ve eşya yoktur. Oyuncu oyun hüneri ile çıplak zemini denize,
masayı rahleye, bir demir parçasını canlı oyuncuya dönüştürür. Koştum kendi
başına bir değer taşımaz, karaktere ilişkin olarak vardır. Canlı müzik ya da
plaktan müzik kullanılmaz. Müzik olarak insan sesleri ve birbirine vurulan
nesnelerin çıkardığı seslerden yararlanılır. Yoksul tiyatro asal olmayan her
şeyden andırılmıştır. Yalnızca kendi belkemiği üzerinde durur. Tiyatronun
belkemiği ise oyuncudur.
Grotowsy der
ki oyuncunun sanatının ve tekniğinin son ereği sozu edilen bütünleşmeyi gerçekleştirmek
olmalıdır. Bütünleşme, insanın rollerinden sıyrılıp gerçek özüne kavuşması
demektir. Ussal ve fiziksel tepkilerin bir bütüne kavuşturulması demektir. Bütüncül
eylem, insanı özünden ayıran engellerin yıkılmasını ve insan davranışlarının
diyalektiğinin görülmesini sağlayan eylemdir. Grotowsky tiyatrosunda seyirciye
bir şok geçirtilerek kendi derinliklerine dalması sağlanır. İnsanı kendi özünden
ayıran engeller ortadan kaldırılır. İnsanın kendi karanlığı saydamlaştırılır.
BRECHT / EPİK
SAHNELEME ANLAYIŞI
Brecht
tiyatrosu olarak epik tiyatro, klasik tiyatronun her yönden karşıtı olarak gelişmiştir.
Oyunun sergilenişinden, oyuncularin rollerini oynayışına, sahne düzenine,
dekoruna kadar karşıt niteliktedir.
Doğal olarak,
Brecht tiyatrosu, oyunun sahneye konulusunda da klasik tiyatrodan ayrılır.
Brecht tiyatrosunun sahneye koyma anlayışı şu baslıklar altında toplanabilir:
—
Gerçekçi ayrıntılar ile "şematize edilmis" tarih arasındaki yabancılaşma
uzaklaşma;
—
Dekor ile oyuncu arasındaki yabancılaşma, uzak-durma;
—
İzleyici ile gösteri arasında uzaklaşma: orkestra çukurunun dolması, yok
edilmesi;
—
Pankartlarla eylemin daha önceden gösterilmesi, şaşırtmacanın bırakılması;
—
Yerin ve tarihsel zamanın belirtilmesi;
—
Platonun görünür ışıklarla aydınlatılması;
—
Dekorların esinlemeye değil, göstermeye dayanması;
—
İnsan ile dünya bağlantısını somutlayan, nesnelleyen nesnelerin çokluğu, bolluğu;
—
Oyunun planlara bölünmesi:
YOKSUL
TİYATRODA SAHNELEME ANLAYIŞI /
GROTOWSKY’NİN
SEYİRCİYE BAKIŞ AÇISI (BÜTÜNCÜL EYLEM)
Grotowsky der
ki oyuncunun sanatının ve tekniğinin son ereği sözü edilen bütünleşmeyi gerçekleştirmek
olmalıdır. Bütünleşme, insanın rollerinden sıyrılıp gerçek özüne kavuşması
demektir. Ussal ve fiziksel tepkilerin bir bütüne kavuşturulması demektir. Bütüncül
eylem, insanı özünden ayıran engellerin yıkılmasını ve insan davranışlarının diyalektiğinin
görülmesini sağlayan eylemdir.
Grotowsky
tiyatrosunda seyirciye bir şok geçirtilerek kendi derinliklerine dalması
sağlanır. İnsanı kendi özünden ayıran engeller ortadan kaldırılır. İnsanın
kendi karanlığı saydamlaştırılır. Bu süreç içinde insan,kökenindeki diyalektik
karşıtlığı tanır. Oyuncunun bütünleştirme eylemi, ona varlığının
derinliklerinde yatan gizli isteklerle, sonradan edinilen yapay eğilimlerin çatışmasını
gösterecek, kendi öz varlığı ile yaşamın zorla kabul ettirdiği kalıpların
karşıtlığını tanıtacaktır. Kişinin kendi ile yüzleşmesi surecinde, kökendeki
karşıtlık, aşkla nefret, inançla inkar uzlaştırılmış olacaktır.
BRECHT / EPİK
METİN VE DRAMATİK ÖĞELER
Epik tiyatro
, olayları birbirine baştan sona gerilim yaratacak biçimde ilmeklenmemiş , episodlardan
kurulu , genel olarak anlatılan bir öyküyü temel alan ama ayrıntılarda dramatik
ve trajik olan bir türdür.Epik oyuna genel bakışta , dramatik olabileceği
anlaşılmaz ama her episodun kendi içinde bir bütün oluşturduğu ve oyunun
öyküsünün mantık çerçevesi içerisinde geliştiği de bir gerçektir.
Epik bir
oyunda dramatik öğeleri kullanmaktaki amaç ; tabi ki seyirciyi büyülemek , ona
sahnede gerçekleşen olayı oyuncuyla birlikte yaşatmak değildir.Bunu yapmaktaki
amaç şöyledir: Klasik dram anlayışını benimsemiş seyirciye sunulan epik bir
oyunda öncelik-li tehlike ; seyircinin ilgisinin dağılması ve oyundan
kopmamıştır. Bunun nedeni de epik kuramın amaçlarından biri olan öğreticiliğin
bazen fazla vurgulanmasıdır. Brecht , insanların içgüdüsel olarak öğrenmekten
hoşlandıklarını söyler. Epik tiyatro bu yüzden, seyircide gerçekleri
öğrenmekten gelen bir hoşlanma duygusu yaratmaya çalışır. Ama burada dikkat
edilmesi gereken , öğreticiliğin başa kakma tavrıyla olmaması gerekliliğidir.
İşte burada da Brecht'in denemeye ve uygulamaya açık olduğu dramatik öğeler
devreye girer.Amaç; öğreticiliğin etkisinin biraz da olsa yumuşatılmasıdır.Epik
tiyatronun belirli yöntemleri olmakla birlikte, boş donmuş bir kalıp olmadığı ,
topluma göre uygulamada değişiklikler yapılabileceği bu şekilde
kanıtlanabilir.Yani izleyiciye bir şeyler öğretebilmek , bir yargıya varmasını
sağlamak için oyunun izlenebilirliğini
GROTOWSKİ
SAHNE METNİ
Prodüksiyonlarında kaynak tiyatro
döneminin habercisi olan arketip ve ritüeller üzerinde yoğunlaşan Grotowski,
oyuncu eğitimi, mizansen ve metinsel montaj üzerinde büyük bir yetkinliğe sahiptir.
Grotowski en uzun süren dönemi olan Prodüksiyon Tiyatrosu döneminde,
Stanislavski’nin “benlik çalışması” (work on self), Meyerhold’un bio mekaniği,
Fransız ve Polonya mimi, yoga, tai chi chuan ve özgün hareket çalışmalarının
bir sentezine gitmiş ve Asya, Hindistan ve Çin seyahatlerindeki çalışmalarından
derlenen ses teknikleri üzerinde durmuştur. Uzama çevresel bir tiyatro
yaklaşımıyla bakmış, izleyici ve oyuncu arasında yakın bir temas sağlamıştır.
Farklı edebi ya da dramatik metinlerden montajlar yapmış, bütün bir yapı içinde
anlam kazanabilen belirli temaları ortaya çıkartmış ve bunun etkili olabilmesi
için son derece iyi eğitimli oyuncular kullanmıştır. “Oyun” ise metinsel bir
malzemenin oynanmasından çok, bütün biçemleri kapsayan gösterimsel itkilerdi..
Öte yandan, araç olarak sanatta, izleyicinin yeri yoktur, montajı yapan,
şarkılar ve gösterim tekniklerinden etkilenen sanatçının kendisidir .Sonuçta
ortaya çıkan, başlangıcı, gelişmesi ve sonucuyla tekrar edilebilir,
yapılandırılmış hareket dizgeleridir. Ancak bu hareket dizgeleri montajın
devreye girmesiyle pek çok farklı gelişimi ve alternatifi de içermektedir. Bu
çalışma içinde şarkı ve müziğin ağırlığı, en az hareket dizgeleri ve metin
kadar önem kazanmaktadır.
BRECHT / EPİK
METİN VE DRAMATİK ÖĞELER (devamı)
artırmaya yönelik her türlü dramatik
öğe kullanılabilir. Amaçlanan durum için sadece dramatik öğelerin kullanımı
değil ; her şeyin yapılabileceğini "Berliner Ensemble " tiyatrosunda
"Galileo" yu oynayan Laughton'un şu önerisi örnekler:"
"Galileo" Beverly Hills'deki küçük bir tiyatroda sergilendi.
Laughton'un endişesi havanın sıcak olmasıydı."İzleyicinin düşüne-bilmesi
için " tiyatro duvarlarının arkasına buz dolu kamyonların park etmesi ve
vantilatörlerin çalıştırılmasını önerdi."
Dramatik
öğelerin kullanımını anlayabilmek için ; bunları , bir oyunu oluşturan alt
birimlerde yani , oyunculuk , dekor , kostüm , ışık -ses- müzik ve makyajda ,
oynanmış oyunlardan verilen örneklerle açıklamak gerekir.
Hiç yorum yok:
Yeni yorumlara izin verilmiyor.