William Shakespeare’in Ölümsüz Eseri
Romeo ve Juliet’in Modern Çağ Uyarlaması: West Side Story (Batı Yakası
Hikayesi)
Broadway müzikalleri içerisinde çığır
açmayı başarmış bir müzikal olan West Side Story (Batı Yakasının Hikayesi), hem
film hem de sahneye uyarlanmış bir müzikal olarak izleyicinin karşısına
çıkmaktadır. William Shakespeare’ nin ölümsüz eseri Romeo ve Juliet’ in
uyarlaması denebilecek, hatta modern çağın aşk, tutku, dram unsurlarının
geçmişte insan üzerinde nasıl bir etki bırakmışsa günümüzde de hala aynı
duygular içerisinde var olduğunun göstergesi olduğu söylenebilir.
Hem bir film hem de müzikal olarak
sahnelenen eser, Arthur Laurents’ in kitabından uyarlanarak beyaz perdeden önce
1957 yılında müzikal gösterimi ile seyircisiyle buluşmuştur. Film ise 1961
yılında gösterime girerek 10 dalda akademi ödülüne layık görülmüştür. Bir
üstmetin örneği olarak Romeo ve Julliet oyunu yeni çağın uyarlaması biçiminde
bir müzikal film olarak seyircinin karşısına çıkmaktadır. Bu bağlamda
anlatılmak istenen, Romeo ve Juliet oyunu başka bir çağa farklı karakterler ve
benzer yaşanmışlıklarla uyarlansa da film ya da oyun içerisinde gerçekleşen
olaylar ve sonuçları bakımından hala ayakta durabilen bir eser olduğunun
göstergesi olduğu söylenebilir.
Hem sinema hem de müzikal olarak seyirciye sunulan Batı
Yakasının Hikayesi’ nin dönemin gençliğini popüler kültürle birlikte büyük
ölçüde etkisi altına aldığı söylenebilir. Gerek filmde ve müzikalde giyim
tarzı, gerekse aslında gerçek hayatta her gencin yaşamış ya da hissetmiş olduğu
duyguların ortak oluşu sebebiyle dönem gençliğinin ruhunu taşıdığı
düşünülebilir.
Dönemin asi gençliğinin mahallelerde
ıslıklı parolalarla arkadaşları sokağa çağırması, deri ceket, aksesuar olarak
kullanılan sustalı, motosiklet ve mahallelerin ateşli gençlik grupları Batı
Yakasının Hikayesi’ nin rüzgarının etkisidir.
Müzikal olarak Broadway’ de
sahnelendiği ilk yılında 732 performansla 6 dalda Tony Ödülüne layık görülen
müzikal, ABD’ nin farklı eyaletlerinde turneler gerçekleştirmiş sonrasında
Avrupa’ da İngiltere turnesi 3 yıl süren 1039 performansla hayranlarıyla
buluşmuştur. 1980 ve 2009 yıllarında tekrar Broadway’de sahnelenen müzikal,
2009 yılında 748 performansla 1 milyondan fazla bilet satarak rekora imza atmıştır.
Kenar mahalle gençleri arasındaki
rekabeti konu alan Batı Yakası Hikayesi müzikali aynı zamanda bir aşk
hikayesini konu almaktadır. Tıpkı Romeo ve Juliet oyunundaki iki aile arasında
geçen amansız düşmanlık gibi, iki çete arasındaki rekabet, çekişme ve
mücadeleyi konu alan müzikal içerisinde doğuştan Amerikalı jettler ve Porto
Ricolu köpekbalıkları adlı iki grup arasında kalan Tony ve Maria’ nın aşk
hikayesi anlatılmaktadır.
Hikâyenin seyirci
tarafından bu denli ilgi çekmesi ve geniş kitlelerce beğeni almasının
sebeplerinden biri William Shakespeare’nin Romeo ve Juliet’i gibi karşıt
gruplardan iki aşığın, her döneme uyan imkânsız aşk hikayesinin yaşandığı
dönemin şartlarına uygun bir üslupla anlatılmış olmasıdır. Müzikalin tıpkı Rome
ve Juliet oyunu gibi mutlu bir sonla bitmemesi, toplumun imkansızlıklar
içerisinde sevmek, umut etmek ve karşılığında bir başına kalmak pahasına insan
olmanın doğası gereği, ayakta durabilmeyi bir ödev olarak görmesi nedeniyle
beğeni topladığı düşünülebilir. Elbette Batı Yakasının Hikayesi, bir müzikal
olma özelliğinden ötürü ışık, kostüm, koreografi, dekor ve en önemlisi müzik
unsurlarıyla seyircisini yakalamayı başarmış bir yapıttır.
Popüler müzikallerin içinde dönüm
noktalarından biri olan Batı Yakası Hikayesi, piyanist, orkestra ve vokal eser
bestecisi ve aynı zamanda eğitmen-yazar olan, Leonard Bernstein tarafından
bestelenmiştir. Sanatçı, Caz müziğinin, farklı müzik şekilleriyle
birleştirilmeleri gibi, Leornard Bernstein da caz ve müzikal tiyatro nun
birleştirilmesi ile ilgilenmiştir. Batı Yakası Hikayesi, bu birleşmenin
sonucunda ortaya çıkmış bir sahne eseridir.
MacTheatreMFFA kanalı tarafından 29
Nisan 2018 yılında www.youtube.com’da yayınlanan West Side Story (Batı
Yakasının Hikayesi) müzikali incelemesinde, müzikalin tam video kaydına (süre
2:04:56) ulaşılmıştır. Dekor bir sokağı anımsatacak biçimde tel örgüler, bu tel
örgülerden sokağa inen gençler ve sahne ortasında yer alan bir takım merdiven,
sokak lambaları ve balkonları temsil eden unsurlardan oluşmaktadır. Müzikle
birlikte tel örgü otomatik bir sistemle yukarı çekilirken gençler dönemi
yansıtan dans figürleri sergilemektedir. Işık geceyi temsilen mavi
kullanılmıştır. Sahnede oyuncular tarafından sergilenen her figür iki grubun
atışmasını temsil ederken, duyguların sertliğini ya da henüz bir diyalog
olmaksızın söylenmesi ya da yapılması gereken ifadenin jest ve mimiklerle
güçlendirildiği görülmektedir. Kavga sahneleri yine dans ve müziğin gücüyle
seyirciye yansıtılmaya özen gösterilmiştir. Temsil boyunca dekorun da işlevsel
bir biçimde kullanıldığı görülmektedir. Maria’nın sahneye girdiği esnada
dekorun ön bölümü kapalı bir mekânı yansıtacak biçimde düzenlenmiş, diyaloglar
eşliğinde bir baloya hazırlanıldığı görülmektedir. Devamında her iki grubun da
katıldığı ve baloya uygun kostümlerin seçildiği, aynı zamanda dansların da
kostümlere olan uyumunun dönemi iyi bir biçimde yansıttığıyla alakalı olduğu
söylenebilir. Tıpkı Romeo ve Juliet’teki gibi Tony ve Maria’ nın bir baloda
karşılaşıp dans etmesi ve birbirlerine âşık olması yine Shakespeare’ nin
ölümsüz eserinin yansıması olduğu görülmektedir. Işıklarla desteklenen gece
unsuru devam ederken geçmişin günümüze yansıması balkon sahnesi ve Tony’ nin
Maria’ya ilan-ı aşkı sahnelenmiştir. Tony’nin balkona tırmanışı, iki aşığın
balkonda düet halinde seslendirdiği şarkı ve eş zamanlı olarak arka fonda
yıldızları andıran led perdesinin aydınlanışı gecenin karanlığında ışıldayan
yıldızlarla seyircide bırakılmak istenen aşk unsurunu güçlendirdiği
söylenebilir. Sahne arkasında yer alan perde geceyi, gündüzü ya da şehir
görüntüsünü temsil edecek biçimde sahneye göre değişmektedir. Kostüm tasarımı
dönemin gençliğini anlatan, kimi zaman sokak serserisi kılığında, kimi zaman
bir baloda bir centilmen gibi dönemine ve bulunulan ortama uygun düzeydedir.
Müzikalin sahne geçişleri, dekor değişimi göz önünde
bulundurularak, fade-out biçiminde ışığın karartılmasıyla gerçekleştirilmiştir.
Her farklı sahnede dekor, rahat taşınabilmesi açısından tekerlekli olarak
tasarlanmıştır.
1.
Prolog
· West End Metropolitan Orchestra
2.
America
· George Chakiris, Betty Wand
3.
Tek
El, Tek Kalp · Marni Nixon, Jim Bryant ve Marni Nix.
4.
Somewhere - Marni Nixon, Jim Bryant ve Marni
Nix
5.
Vay be, Memur Krupke · Russ Tamblyn, Jetler
6.
Bir Şey Geliyor · Jim Bryant & Marni Nixon
7.
Jet
Song · Russ Tamblyn, Jets
8.
Maria
· Jim Bryant & Marni Nixon
9.
Tonight
· Marni Nixon, Jim Bryant & Marni
Nix.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder